10 eylül dergisi kapaklarndan oluşan kolaj

Sayı 1 Eylül 1989 Çıkarken

Çıkarken

Bugün ülkemizde sol siyasal dergilerin adlarını eksiksiz sayabilecek insan varmı bilinmez. Elinizdeki dergiyle birlikte bunlara bir yenisi ekleniyor: 10 EYLÜL

Dergiye 10 EYLÜL adının konması bir rastlantı değil. 10 EYLÜL ülkemiz komünist ve işçi hareketinde birleşik örgütlülüğün gerçekleştirildiği tarihsel günleme. İşte bu dergi, adıyla da bağlı olarak 10 EYLÜL misyonuyla yola çıkıyor. Ama bu misyon, ülkemiz komünist ve işçi hareketinin bugün içinde bulunduğu özgül ve karmaşık durum nedeniyle açıklanmayı gerekli kılıyor.

10 EYLÜL, Türkiye komünist hareketinin 70 yıllık örgütlü mücadele geleneğine, önce ideolojik-politik düzlemde, ardından örgütsel düzlemde son verme yeltenişlerine karşı duran ve işçi sınıfının tarihsel misyonunu gerçekleştirmek için Leninci doğrultuda mücadeleyi sürdürmeye kararlı kadroların bir platformunun yaratılması görevini birinci sıraya koyuyor. Bir diğer deyişle 10 EYLÜL öncelikle likide edilmeye kalkışılan 70 yıllık örgütlü geleneğin, en büyük ustalığımız, en ince hünerimizin ürünü kadroların, kendi hareketleri içinden yükselen reformizme, pragmatizme, legalizme ve likidasyonculuğa karşı mücadele içinde birlikteliklerini geliştirecekleri bir zemin oluyor.

10 EYLÜL, bu çerçevede işe sıfırdan başlamıyor. Bu mücadele sürecinde daha şimdiden birlikteliklerini sağlamayı başarmış kadroların örgütlü gücüne dayanıyor. Ama bunu bitmiş, tamamlanmış bir süreç olarak görmüyor. Her gün yeni yeni kadroların katılımıyla, yurtiçinden ve yurtdışından mücadele sınavından geçmiş arkadaşlarla birlikteliğini artırarak daha bir güçleneceğine inanıyor. Bu kadrolar arasındaki ideolojik-politik birliğin örülmesinin belirleyici önemine işaret ederek, bunda bir araç olmayı önüne koyuyor.

10 EYLÜL, ülkemiz komünist ve işçi hareketinde gün günden netleşen Marksizm-Leninizm ile reformizm arasındaki ayrımda, Marksizm-Leninizm konumlarında yer alıyor. Bu ayrım temelinde ülkemiz komünist hareketinin yeniden harmanlanmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Bu bağlamda Marksist-Leninistlerin örgütlü birlikteliğine yüksek değer biçiyor. 70 yıllık komünist ve işçi hareketinin örgütlü geleneğinin bugünün özgülünde taşıyıcısı olmakla birlikte, farklı geleneklerden gelen Marksist-Leninist çevrelerin varlığını ve bunlarla birlikteliğin zorunluluğunu vurguluyor. Bu zorunluluğa uygun davranışın, hem ülkemizdeki Marksist-Leninistler arasındaki birlik eğilimlerine denk düştüğünü saptıyor, hem de bunun başarıya ulaşmanın biricik yolu olduğu kanısını taşıyor.

Görüleceği gibi, 10 EYLÜL'ün künyesinde, genel yayın yönetmeni, yazı kurulu, yayın kurulu yer almıyor. Bu, kimilerinin ellerini ovuşturarak ileri sürecekleri gibi, belli bir "fetişizm"den kaynaklanmıyor. Yukarıda dergiye biçilen "bir gelenekten kadroların platformu olma" görevinden mantıksal olarak doğuyor. Bu derginin yazı ve yayın kurulları Marksist-Leninist kadroların birlikteliklerinin sağlanması sürecinde kendi içlerinden belirlenecek. Şimdilik bu işlevleri ilk ağızda bir araya gelen kadrolar gerçekleştiriyor; ama bu, onlara hiçbir öncelik ya da ayrıcalık hakkı vermiyor. Marksist-Leninistler arasında en eksiksiz biçiminin yaşam bulduğu demokratik işlerliğin, böylece ta baştan derginin yönetim ve yürütülmesinde de yaşama geçirilmesi gözetiliyor.

10 EYLÜL, bir aylık dergi olarak hem günceli gözden kaçırmamak, hem de ideolojik-politik birlikteliğin sağlanmasına dönük çalışmalara yer vermek gibi ikili bir işlevle yola çıkıyor. İki işlevli tek bir organ olmanın zorluklarını yaşıyor, yaşayacak. Ancak burada ikinci işleve daha ilk hareket noktasında öncelik verildiğini vurgulamak yerinde olacak. Çünkü bugün komünist ve işçi hareketinde ideolojik-politik netlik, değişik kadroların birlikteliğinin sağlanması bakımından sonucu belirleyici bir önem taşıyor. Ancak teorinin griliği içinde boğulup kalmak, güncel'den, pratikle bağlı sorunlardan, yaşamın yeşilliğinden kopmak, ta baştan sonuç alıcılığı engellemek anlamına geliyor. En doğru tahliller, bunlara dayalı görevlerin saptanıp yazılması sorunları çözmüyor. Sorunları çözecek olan, tahlil ve görevlerin kadrolarca benimsenip uygulanarak yaşamın sınavından geçmesi. Yığınlarca benimsenip yaşamda uygulanmayan en doğru düşünceler, olsa olsa "ben söyledim ve ruhumu kurtardım" sonucunu verebilir. İnsanın ruhunu kurtarması belli koşullarda biricik yol olabilir; ancak bugün ülkemizdeki Marksist-Leninist kadro birikimi göz önünde bulundurulduğunda, bu, yeterli olmuyor.

10 EYLÜL, 1980 sonrasında sol çevrelerin söyleminde ağırlıklı bir yer kazanan "yeni"ye de özel bir yer vermeyi düşünüyor. Dünyada ve ülkemizde bu süreçte gelişen olayları, bunların özelliklerini, dayandıkları yasallıkları somut analizlerle gözler önüne sermeyi öne koyuyor. Marksizm-Leninizm'in yeni gelişmeleri doğru kavramanın nasıl bugün de biricik yolu ve yöntemi olduğunu böylece ortaya koymayı düşünüyor. Bu çerçevede bir dizi araştırmacının telif ve çeviri çalışmasına sayfalarında genişçe yer vermeyi öngörüyor. Bunlar arasında bilimsel — teknik devrimle bağlı sorunlara, kapitalizmin temel özelliklerine ve bunların günümüzdeki görünüm biçimlerine bağlı konulara öncelik vermeyi uygun buluyor, ilk sayısından başlayarak bu yöndeki geniş kapsamlı çalışmaları bölüm bölüm sunmaya başlıyor.

10 EYLÜL, öncelikle bir gelenekten kadroların ideolojik-politik birlikteliğini sağlama işleviyle bağlı olarak, bu kadrolardan gelecek reformizmin teşhiri, Marksist-Leninistlerin program ve örgütlenme sorunları üzerine çalışmalarını yayınlamayı görev biliyor. Öte yandan 10 EYLÜL, bir sınırlayıcılık içine de girmiyor ve ülkemiz komünist hareketinde Marksizm-Leninizm konumlarında yer alan tüm kadroların aynı bağlamdaki yazılarına ve görüşlerine de olanakları ölçüsünde sayfalarını açıyor. Böylece ülkemizdeki Marksist-Leninist tüm kadroların ideolojik-politik birlikteliğinin sağlanmasına katkıda bulunabileceğini düşünüyor.

10 EYLÜL yayın yaşamına önemli mali güçlüklerle başlıyor. Bu durum, kuşkusuz, onun teknik-görsel yanlarına da yansıyor. Bu sorunun üstesinden ona omuz verecek kadroların ve okurlarının dolaysız katkılarıyla gelinecek. Güvencesi, Marksist-Leninist kadroların sınır tanımaz yaratıcılığı ve ölçüye sığmaz Özveri anlayışı.


10 EYLÜL dünümüz, bugünümüz, yarınımız,
10 EYLÜL en büyük ustalığımız, en ince hünerimiz,
10 EYLÜL aklımız, yüreğimiz ve yumruğumuz,
10 EYLÜL övüncümüz,
10 EYLÜL KUTLU OLSUN!