10 eylül dergisi kapaklarndan oluşan kolaj

Sayı 5 Ocak 1990 Düşüncelerimizi savunmak yaşamak hakkımızı savunmaktır

Düşüncelerimizi savunmak yaşamak hakkımızı savunmaktır

1989 yılının Eylül ayından bu yana her ay yayınlanmış 4 sayısı da Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı’nca ivedi bir biçimde toplatılan 10 Eylül Dergisi’nde yazılarını ve düşüncelerini yayınlamış olan biz aşağıdakiler: gerek toplatma kararlarının ve de gerek hakkımızda açılmış olan davaların bizi etkileyemeyeceği aşağıdaki gerekçeleriyle birlikte kamuoyumuza açıklamayı yararlı buluruz.

Her sayısı toplatılan 10 Eylül dergisi hiç kuşkusuz raslantısal bir dergi değildir. O nedenle toplattırılması da raslantısal değildir.

Çünkü 10 Eylül:

a) Bilimsel sosyalizmi, öteki adıyla Marksizm-Leninizm’i;

b) Ulusların, kendi yazgılarını özgürce belirleme haklarını, aynı bilimselliğin evrensel kesin çözümlemesi içinde kararlı bir biçimde savunmaktadır. Ve de apaçık ortaya çıkan bu iki yalın nedenden ötürü, 10 Eylül dergisi, aynı doğrultuda savaşımlarını veren tüm öteki Marksist dergi ve düşün yayımlarıyla birlikte Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin soluk aldırmaz, anti-demokratik, çağdışı, sürekli koğuşturma kapsamı içine alınmıştır.

Bu dergide bügüne değin düşüncelerini yayımlayabilmiş olanlar ve bundan sonra yayımlanacak olanlar da, insanoğlunun yeryüzü macerasının, çağdaş kölelikten, utanç verici sömürüden, emperyalizmin yüzkızartıcı yoksullaştırmasından ve de dünyamızı fiziksel olarak tüketmeye yönelmiş açgözlülüğünden arıtılıp, ileriye, halkların kardeşliğine, gerçek barış ve özgürlüğe giden yolun asıl belirleyici yörüngesinin bilimsel sosyalizmin oluşturduğuna; bugün içinde yaşanılan savrulmaların toz dumanı içinde daha çok inanmakta, bu inancını, soğukkanlı ama hiç ertelemeye olanak vermeyecek bir uğraşla geliştirip yoğunlaştırma kararlılığına her zamankinden daha çok sahiptirler. Dergilerinin her çıkan sayısının toplattırılması, yazarları hakkında koğuşturma açma, hapsetme eylemlerine yönelmeler, onları bu görevlerinden alıkoyma şansını taşımamaktadır.

Askersel sıkıyönetimlerin uygulandığı dönemlerde 39 ton kitabın yakıldığı, 40 ton kitabın yakılmak için halen yetkililerden buyruk beklediği, ANAP’ın uygar, sivil(!) döneminde yüzbinlerce yapıtın cayır cayır tutuşturulduğu, düşüncelerini yayımladıkları için insanlarımızın zindanların hücrelerinde binlerce yıla mahkum edildiği 21. yüzyıl eşiğindeki bir Türkiye’de tüm bu engizisyon yöntemleri, onu zorlayan, aşmaya çalışan gerçek özgürlük savaşımlarının tam ve kalıcı kazanımları elde edilinceye değin ardıarkasının kesilmeyeceği yaşanan canlı bir olgudur. Bu yolun çıkış olmadığını, 80’li yılların idam sehpalı generaller döneminden, yenilmeden, şehitler vere vere gelen Marksist-Leninistlerin kazanımlarında, bir türlü yenilemeyen savaşımlarında apaçık görmek olasıdır.

41. yılı kutlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesinde yazılı olan: ’Her bireyin düşünme ve düşüncelerini açıklama hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ulusal sınırlar sözkonusu olmaksızın bilgilenme ve fikirleri her araç ile yaymak hakkını gerektirir’ tümcesinde açıkça belirtilen ‘düşüncelerimizi yayma hakkı’mızın, derginin her çıkan sayısının toplattırılması gibi önyargılı bir uygulamayla engellendiğini, bunun çağdışı bir uygulama olduğunu; 21. yüzyıl eşiğinde, bu uygulamayı, ülkemiz yaşamından çıkarılıp atılması gerektiğindeki konusundaki inancıyla ve tüm kanıtlarıyla birlikte gerek ulusal, gerek uluslar arası platformlarda protesto edeceğimizi açıklıkla belirtiriz. Çünkü düşüncelerimizi yaymak, onaları savunmak, dünyamızın böylesine sıkıştırıldığı, teslim alınmak istendiği bir dönemde bizler için çok ivedi ve yaşamsal niteliğe dönmüş bir hak ve görevdir.

10 Eylül dergisinde bugüne değin yazıları çıkmış olanlarla, yayımlanacak olan yazıların yazarları bu kaçınılmaz görevi, bilimsel sosyalizmin çok çeşitli özgün diyalektiğinde ‘mürekkeplerini sulandırmadan’ sürdürme ye kararlıdırlar.

Ziya Yılmaz, Baykal Gürsoy, Orhan İyiler, Ali Saim Tekin, Erden Akbulut, Kemal Bilgi, Ahmet Şahin, İsmet Çakmak, S. Dağcı, İsmail Yıldırım, Temel Demirer, Hakan Akçura, Osman Yücel, Altuğ Yaral, Emel Aslan, Hülya Gülbahar, İsmail Kaplan, K. Yıldız, Hikmet Muti, Erkan Can, Fahrettin Ozan, Kemal Savaş, Mehmet Uğur, Kazım Yıldır