10 eylül dergisi kapaklarndan oluşan kolaj

Sayı 7-8 Nisan 1990 Petrograd 1917

Petrograd 1917

Nazım Hikmet

Kışlık sarayda Kerenski,
Smolnide Sovyetler ve Lenin.
Sokakta karanlık
kar
rüzgâr
ve onlar.
Ve onlar biliyorlar ki "O"
"Dün erkendi yarın geç,
vakit tamam bugün!" dedi.
Ve onlar "anladık, bildik" dediler.
Ve onlar hiçbir zaman
bildiklerini böyle müthiş ve mükemmel bilmediler.
Karın üstünde rüzgâr.
Ve onlar,
cepheden dönen süngüleri,
kamyonları, mitralyözleriyle,
hasretleri, ümitleri, mukaddes iştahları
ve karanlığa açılmış gözleriyle yürüyor,
yürüyor onlar kışlık saraya.
Putilovski zavottan bolşevik Kirof:
"Bugün büyük bir gündür yoldaşlar, diyor, büyük
bir gündür,
ve ihtar edeyim ki, çapul yapmak isteyenlere,
artık kışlık saray ve
bütün Rusya işçinin ve köylünündür?"
Rüzgâr,
kar,
ve karanlık.
Onlar karanlık gibi kurnaz
rüzgâr
gibi cesur
yürüyor.
Yürüyor onlar kışlık saraya.
Tesviyeci Topal Sergey,
"Hey gidi dünya diyor, hey...
Ben 905'te, on yaşında geçtim bu yoldan.
En önde iri mazlum gözlü azize tasvirleri,
yalnayak çocuklarla, kocakarılar
ve uzun saçlı paspas Gapon vardı.
İnsanları ve rüzgârı arkamıza almıştık,
ve karşıda kırmızı pencerede bütün Rusların çarı,
siyah elbiseyle sapsarı bakıyordu bize.
Ağlıyarak toprağa diz çöktü kadınlar, ben kaldırmıştım ki elimi istavroz çıkarmak için birdenbire dört nala Kazaklar çıktı karşımıza. Kazaklar şahlanmış bir at ve kapkara kalpaktı. Çocuklar bağırışarak serçe kurları gibi düştü yere, bir at nalı ezdi benim dizkapağımı." Ve topal Sergey bacağını sürüyerek yürüyor Onlarla kışlık saraya.
Rüzgârdır,
kardır
ve karanlıktır hâkim olan manzaraya.
Lehistan cephesinden gelen
köylü İvan Petroviç'in gözleri
karanlıkta kedi gözü gibi görüyor.
Kırmızı sakalına tükürüyor ve "Eh, Matuşka, diyor,
yeşil başlı ördek gibi toprağı çantaya attık."
Rüzgârın,
karın
ve karanlığın altında manzara.
Ve limanda üç baçalı Avrora.
Ateş açtı kışlık saray.
Ateş açtı sütunların arkasından
alyanaklı yunkerlerle, sarışın, şişman orospular.
Tesviyeci topal Sergey
"Hey gidi dünya, dedi, hey
Kerenski kalmış kimlere..."
Ve topal bacağının üstünden düştü yere.
Lehistan cephesinden gelen
köylü İvan Petroviç
çok uzaklardaki yağlı, semiz toprağı kedi gözleriyle
görüp
ve kırmızı sakalına tükürüp
vecd içinde işletiyor mitralyözü.
Rüzgârın altında
kırmızı tuğladan kışlık saray.
Bolşevik Kirof
"— Yoldaşlar, dedi, tarih,
yani işçi ve köylü sınıfları,
yani kızıl asker,
yani bir meş'ale yakıyoruz,
yoldaşlar, hücuma kalkıyoruz" dedi.
Ve Neva nehrinde buzlar kızarırken
Ve onlar çocuk gibi iştahlı,
rüzgâr gibi cesur,
kışlık saraya girdiler.
Demir, kömür ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının,
ve küçük ve büyük ve beyaz Rusya ve Kafkasya ve
Sibirya ve Türkistan
ve kederli Völga boylarının
ve şehirlerin bahtı bir şafak vakti değişmiş oldu.
Bir şafak vakti karanlığın kenarından
karlı çizmelerini Onlar
mermer merdivenlere bastığı zaman.

Nazım Hikmet