
Ülkelerini faşist işgale karşı savunan Fransız direnişçilerini unutmadık. Franko diktatörlüğüne karşı İspanya'da
yurtsever tugayları, şehit düşen binlerce devrimciyi unutmadık. Faşist
Hitler ordularına karşı 20 milyon gencini şehit veren Sovyet yurtseverlerini unutmadık. Vietnam'ı, Kamboçya'yı, Nikaragua'yı, Şili'yi
faşist cunta rejimlerine, işgalci emperyalistlere karşı savunan bütün
devrimcileri, yurtseverleri, komünistleri tarih durdukça emekçiler
hatırlayacak. Faşist ordular yenilecek. Bütün dünyanın emekçi halkları,
yurtseverleri, devrimcileri faşist sürülerini, işgalcileri, işbirlikçileri dünyadan toptan yok edene dek mücadeleye devam edecekler.
Ne ülkemizde, ne de dünyada şovenler, ırkçılar, emperyalizm sevdalıları
yaşayamayacak. İnsan içine çıkamaz hale getireceğiz.
Faşist NATO'nun aylardır insanlık dışı bir bombardımana
tuttuğu, içinde yaşayan halka binlerce ton bomba yağdırdığı Libya'nın
Sirte kenti, sonunda, NATO istilası başladıktan 8 ay sonra 20 Ekim 2011
tarihinde yağmacı sürülerin eline geçti. Direnişe başka bir kentte devam
etmek üzere Sirte'den ayrılan Libya devlet başkanı Muammer Kaddafi'nin
konvoyu ise, üzerlerine yüzlerce sorti yapan NATO uçakları tarafından
vuruldu. Kaddafi aracından ağır yaralı olarak çıktı. Peşine düşen ABD
destekli yağmacılar ise, yakaladıkları tüm direnişçilerle birlikte
Kaddafi'yi de şehit düşürdüler. Kaddafi, yaralı ancak sağ olarak esir
düşmesine rağmen, oğlu Mutassım ve eski genelkurmay başkanı Ebu Bakr
Yunus'la birlikte yargısız infazla vurularak öldürüldü.
Kaddafi'nin son dakikaları, bütün batılı medya
kanallarında saatler boyunca hiçbir karartma/buzlama yapılmadan, bütün
Müslüman toplumlara bir tehdit, bir hakaret, bir ibret olması için
defalarca gösterildi. Libya'nın ve emperyalistlere karşı ülkelerini
savunan bütün devrimcilerin imha edilmesi emrinin bizzat Obama, Sarkozy,
Merkel, Cameron gibi tekellerin sözcülerinden geldiği çok açık. (http://urundergisi.com/haber.php?news
id=7650) Biz, ibret alıyoruz: Emperyalizme sırtını dayayarak
uluslara NATO'nun, ABD'nin, İngiltere'nin, Fransa'nın anladığı "özgürlük
rüzgârının" götürüleceğini söylemekten utanmayan, sol görünümlü bütün
halk düşmanlarına karşı hıncımız birikiyor, birikiyor, birikiyor.
Venezüela devlet başkanı Hugo Chavez, haberin
duyulması üzerine yaptığı ilk açıklamada Kaddafi'yi tüm yaşamımız
boyunca büyük bir savaşçı, devrimci ve şehit olarak hatırlamalıyız"
dedi. Chavez, Libya'da muhaliflerin kurduğu Ulusal Geçiş Konseyi'ni
tanımayacağını da yineledi.
İçinden bir türlü
çıkamadıkları kapitalist kriz ortamında Ortadoğu'yu ve Afrika'yı yeniden
fethetme seferini sürdüren NATO, Libya petrolünü gasbetmek, Tunus ve
Mısır'da sarsılan emperyalist boyunduruğu telafi edecek sağlam bir üsse
kavuşmak amacını güdüyor.
Öldürerek, yakarak,
yıkarak, değerlerine saldırarak Libya halkını köleliğe razı edeceklerini
sanan emperyalist sırtlanlar şunu bir kenara yazsın: Libya halkı
direnmeye devam edecek, ABD ve AB'nin hevesini kursaklarında
bırakacaktır. Şimdi kazanılmış gibi görünen bu NATO "zafer"inin eninde
sonunda çökmeye mahkûm geçici bir başarıya dönüşeceğini hepimiz
yaşayarak göreceğiz. (http://urundergisi.com/haber.php?news
id=7616)
Tarihin en büyük savaş
örgütüne karşı aylardır en elverişsiz koşullarda kahramanca direnen
Libyalı yurtseverlere derin saygı duyuyoruz.
Onların savaşı, İspanya'da "No pasaran" belgisiyle
faşizme geçit vermemeye çalışan, gösterdikleri direnişle aslında bütün
insanlığı korumaya çalışan İspanyol cumhuriyetçilerinin savaşı kadar
yurtseverce ve enternasyonalisttir. Bu gerçeği anlamayan ve Libya
halkının boğazlanmasına kayıtsız kalan bütün aymazlara acıyoruz.
Küçücük bir ülkede bile, binlerce hedefe on binlerce
ton bomba yağdırdıklarını övünerek anlatıyorlar. En gelişmiş savaş
makinelerini Libya halkı üzerinde denediklerini övünerek anlatıyorlar.
700 milyar dolarlık savaş bütçeleri olduğunu övünerek anlatıyorlar.
Tüm bu öldürme makinelerinin hepsini de mazlum
halkların üzerinde denediklerini, Libya'dan geçilen her fotoğraftan
anlaşıldığı gibi, kentlerin hepsinin inanılmaz boyutta bir depremden
çıkmış gibi göründüğünü görmemizi istemiyorlar. Halkın tepesine inen
binlerce uçağın yıkım görüntülerini gizlediler. Binlerce masum çocuğun
çığlıklarını gizlediler. Kuşatma altında ilaçsız, susuz, elektriksiz
kalanları gizlediler.
Kafalarında kovboy
şapkalarıyla, gözlerinden nefret akan kanlı katillerin Libyalı halk
olduğuna inanacağımızı sandılar.
Ama, Kaddafi'nin
yargısız infazını, yaralı teslim alınan bir insana olmadık işkenceler
yapılmasını gözümüze soktular.
Devrim
mücadelesinde şehit düşen bütün yurtseverlerin kahramanlık destanları
belleğimizden asla çıkmayacak. Ülkesini satmaktansa ölmeyi göze alan
yurtseverleri unutmayacağız.